Ağırlıktan birkaç gramdan ibaret olan solucanlar,
ağırlıklarının 50 - 60 katını harekete geçirebilecek kabiliyette var
edilmişlerdir. Bunu biz insanlarla kıyaslayacak olursak, 100 kilogramlık bir
sporcunun 5 ton ağırlığı kaldırması anlamına gelmektedir. Halter sporunda
rekorlar kıran meşhur sporcumuz Naim Süleymanoğlu, 1988 Seul Olimpiyatlan'nda
koparmada 152,5 kg, silkmede 190 kg kaldırmalarıyla 9 dünya 6 olimpiyat rekoru
kırarak muhteşem bir zafer elde ettiğinde cüssesi tartılarda 60 kilogramı
gösteriyordu. 5 ton, yani 5000 kg nerede, 190 kg nerede! Küçük şeylere büyük
işler yaptırmak, ancak Kadir-i mutlak bir Zâtın icraatı olabilir.
Solucanların bu kadar güç bir işte muvaffak olması
vücutlarına kılı kırk yararcasına ölçülerle yerleştirilmiş kaslar sebebiyledir.
Vücudu enine ve boyuna saran bu özel kaslar o kadar iyi kullanılır ki
mühendislere parmak ısırtır. Vücudun ön kısmındaki kaslar kasılarak incelir,
hayvan yoklayarak bulduğu bir deliğe başını sokar. Sonra boylamasına kaslarını
çalıştırarak vücudun ön bölümünü şişirir ve böylece deliği genişletir. Tabii
bunları yaparken de hiç durmadan karnını doyurur ve sürekli olarak ilerler.
Toprak altındaki karanlık dehlizlerinde hiç farkında olmadan yaptıkları bu
hareketler, dev ekosistemler yumağı Dünya'mızda hayatın devamı adına olmazsa
olmaz bir basamağı teşkil etmektedir. Farkında olsalardı bu hayatf hizmetlerine
karşılık ne ücret isterlerdi kim biliri O zaman hâlimiz nice olurdu?